- ayrılamaz
- аергысыз; аерылгысыз
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
Türkçe-Tatarca sözlük. 2013.
bölünmez — sf. Parçalanamaz, ayrılamaz Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Anayasa … Çağatay Osmanlı Sözlük
mıhlamak — i 1) Mıhla tutturmak, çakmak, çivilemek 2) Birini silahla yaralamak veya öldürmek 3) mec. Birini veya bir şeyi bir yerden ayrılamaz, kıpırdayamaz duruma getirmek Korku ikimizi de sanki mıhlamıştı. A. Rasim … Çağatay Osmanlı Sözlük
soyutlama — is., fel. Bir nesnenin özelliklerinden veya özellikleri arasındaki ilişkilerden herhangi birini tek başına ele alan zihinsel işlem, gerçeklikte ayrılamaz olanı düşüncede ayırma, tecrit, abstraksiyon … Çağatay Osmanlı Sözlük
iç içe girmek (veya geçmek) — birbirinden ayrılamaz durumda olmak Burada tarih ile masal iç içe girmiş durumdadır; hangisi masal, hangisi tarih, karışır gider birbirine. M. C. Anday … Çağatay Osmanlı Sözlük
LÂYENFEKK — Bölünemez, ayrılamaz. Parçalanamaz … Yeni Lügat Türkçe Sözlük